30 Haziran 2012 Cumartesi
AVON NAİLWEAR PRO+ CORAL REEF
Uzun zamandır ojelerimden de yazmıyordum. Sürdükten sonra birçoğunu fotoğrafladım ama paylaşamadım.Hastalıktan tembellik yaparken fırsat bu fırsat dedim :)
Bu güzellik Avon'un.Tam yazlık bir renk.Katalogdaki gibi çıktığı pek söylenemez ama bu kötü olduğu anlamına gelmiyor tabi ki :)
Bu ojenin bana ilginç gelen yönüyse güneşte daha başka görünmesi.Hemen hemen bütün ojeler öyle olsa da bunda daha bir başka sanki :) Şöyle ki :
Birinde tam mercan rengi diğerinde pembe :)
Etiketler:
avon,
coral reef,
kozmetik,
makyaj,
mercan rengi,
morje,
oje
29 Haziran 2012 Cuma
NERDEN ÇIKTI YİNE BU HASTALIK
Millet güzel güzel tatile giderken ben bir güzel boğaz ağrısının ağlarına yakalanmış bulunmaktayım :(
Çarşamba günü bir seminer için Kayseri'ye gittim.Otobüste sıcak ve havasızlık nedenyle klima yol boyu eşlik etti bize.Tatlı tatlı yemenin acı acı yellenmesi olur derler tam da öyle oldu sanırım.Dün yataktan kalkmak o kadar zor geldi ki tüm eklemlerim ağrıyordu ve sanki yıllardır sigara kullanan biriymişim gibi ciğerlerim ağzımdan gelircesine öksürüyordum..Bugünse uykumdan yutkunmakta zorlandığım bir boğazla uyandım,eklem ağrılarımda kat kat artmış bir şekilde benimle birlikteydiler :(
Nedir bu sene benim hastalıklardan çektiğim yahu.Normalde yılda bir kez hasta olup onu da çabucak atlatan ben durmadan hastalanır oldum.
Modum tam olarak aşağıdakiler gibi.
Az sonra yatağıma kesin dönüş yapıp yarına kadar kalkmayacağım ağrılar peşimi bırakırsa...
25 Haziran 2012 Pazartesi
BiRi BiTER GELiR YENiSi - 14
Aslında Bizim Büyük Çaresizliğimiz biteli baya oldu ama ben filmi tekrar izledikten sonra yazısını yazmak istedi, o yüzden de yazı biraz gecikti.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz'i okumadan uzun zaman önceye düşer filmini izlemem ve sevmem.Ama kitabın tadı bambaşkaydı.Daha samimi,karakterlerin özellikleri daha ön planda ve bence daha dinlenesi...Ama yine de kesinlikle ve kesinlikle film de güzeldi ve ikisinin tadı bambaşkaydı.Kitapta tanıdık mekanlardan söz etmesi,filmde de görüntüleriyle karşılaşmak ayrı bir tat kattı.
Kitaptaki kahramanım Ender,filmdeyse Çetin'di.Ender'in çok okuyan,güzel anlatan yanı,Çetin'inse kocaman adam tarafının arkasındaki çocuksuluğu cezbetti beni.
Hem kitapta hem filmde beni benden alan en can alıcı şeyse elbette ki dostluklarıydı.Dostluktan ziyade kendilerinin tabiriyle aralarındaki aşktı...
Nihal ise genç kızlıktan kadınlığa geçiş aşamasındaki bir karakteri çok iyi karşılıyordu.
Anlaşılacağı üzere olydan çok durum hakim kitaba da filme de...
Okumayan varsa kesinlikle okumalı.Barış Bıçakçı çok çok memnun olduğum yazarlar arasına girdi.Devamı kesinlikle gelecek :)
Bizim Büyük Çaresizliğimiz'e dair son bir fotoğraf daha.Kitabın final kısımlarından
Tezer Özlü de çok duyup tanışamadıklarımdandı.' kitabını almıştım,kısmet bugüneymiş :)Bakalım memnun olabilecek myim ?
Bu dönem bildiğim yazarlardan çok yeni tanışacağım yazarlar dönemi anlaşılan :) Bakalım başka kimler olacak...
24 Haziran 2012 Pazar
PAZAR KEYFi
Uzun zaman sonra bu hafta pazar günü evde kaldım ve tabi ki keyif yaptım,yapmaya da devam ediyorum :) Araya giren temizlik,çamaşır filan gibi uğraşları saymazsak gayet keyifli bir pazar oldu benim için :)
Aslına bakılırsa çoğu kişi için aceleye gelmiş bir kahvaltı olabilir ama benim gibi tek başınayken sabahları kahvaltı alışkanlığı olmayan biri için gayet özenilmiş bir kahvaltı tabağı :) Öyle ki misafirim filan yoksa eve kahvaltılık bile almıyorum son zamanlarda çünkü hiçbirine dokunmadan bozulduğu için çöpe gönderiyordum.Turşu alakasız oldu ama dolapta görünce çok canım istedi ben de dayanamadım :)
Ve koltukta yapılan kahve,çikolata ve kitap keyfi :) Bayılırım bu üçlüye :) Şunu fark ettim ki hemen hemen her kahve içişimde bu bardak eşlik ediyor bana.Kendilerini ne kadar seviyorsam artık :) Kırılırsa çok üzülürüm o yüzden gözüm gibi bakıyorum :) Çekerken fonda çiçekleri görünce onları da takdim etmek istedim sizlere :)
Çiçekli olanlar evimin yeni misafirleri sayılır.Çiçeklerim arasına en son dahil olanlardan :) Arkadakilerin adı Kalamço'ymuş.Turuncu çiçekli olan için de Zambak yazıyor ama biraz farklı bir zambak sanırım.Diğeriyse Gelin Tacı ama benimki henüz serpilemedi.Tel tel bir şeyler çıkarıyor ve onlardan da yaprak çıkıyor .
Orkideler isteme çiçeğimin içindeydi.Nedendir bilmem aynı şekilde bakmama rağmen biri 2. kez çiçek açıp coşmuşken diğerinde hiçbir icraat yok.Sanırım çiçekli olan yeni bir çiçek çubuğu çıkarıyor :) Çiçeklerim arasında en sevdiklerim anlaşılacağı üzere orkidelerim :) Arkadaki pembiş Sardunya.Henüz tam coşmadı.Biraz büyüsün çoğaltma aşamasına geçeceğim :) Diğer ikisinin isimlerini bilmiyorum.En soldaki pembe çiçek açıyor.Ortadaki de kırmızı tüylü küpeliye benzer çiçek açıyor.
Bunlar da pencere önü çiçeklerim ;) Kaktüscüklerim.Sağdakinin saksısının değişmesi lazım aslında ama yavruladığı için kötü olur korkusuyla biraz erteliyorum şimdilik.Soldaki güzellikte görüldüğü gibi bol miktarda yavruladı :) Daha önce yazmıştım saksılara yaptığım küçük dokunuşları :) Kullanmadığım küpeleri saksılarıma taktım.Olayı abartıp saksılar için küpe aldım ama henüz takmaya fırsat olmadı.Yapınca paylaşırım onları da...
Bunlar da bize uyum sağlayamayanlar :( Papatya çürür diye korkup az su verdim sanırım hata yapmışım :( Kaktüse de çok su vermiş olabilirim.Bu uzun kaktüslerden 2.çürütüşüm :(
Aslında çiçeklerimi balkona koyup güzel bir köşe yapmayı çok istiyorum ama malesef Yozgat şartlarında bu pek mümkün değil.Çünkü dışarısı felakaet rüzgarlı.Çıkıp oturmayı geçtim bunları koysam balkona 2 dakikada devirir hepsini :( Ben de salonda eşyaların azlığını fırsat bilip bir köşeyi bahçeye çevirdim :) Malesef burada çok fazla çiçekçi yok,olanlarda da güzel çiçekler yok.Genelde çiçeksiz sadece yapraklı olanlardan var,onları da ben sevmiyorum.Ankara'ya bir taşınsam asıl çiçek bahçesini o zaman yapacağım :)
İşte benim Pazar keyfim ve çiçeklerim böyle :))
Aslına bakılırsa çoğu kişi için aceleye gelmiş bir kahvaltı olabilir ama benim gibi tek başınayken sabahları kahvaltı alışkanlığı olmayan biri için gayet özenilmiş bir kahvaltı tabağı :) Öyle ki misafirim filan yoksa eve kahvaltılık bile almıyorum son zamanlarda çünkü hiçbirine dokunmadan bozulduğu için çöpe gönderiyordum.Turşu alakasız oldu ama dolapta görünce çok canım istedi ben de dayanamadım :)
Ve koltukta yapılan kahve,çikolata ve kitap keyfi :) Bayılırım bu üçlüye :) Şunu fark ettim ki hemen hemen her kahve içişimde bu bardak eşlik ediyor bana.Kendilerini ne kadar seviyorsam artık :) Kırılırsa çok üzülürüm o yüzden gözüm gibi bakıyorum :) Çekerken fonda çiçekleri görünce onları da takdim etmek istedim sizlere :)
Çiçekli olanlar evimin yeni misafirleri sayılır.Çiçeklerim arasına en son dahil olanlardan :) Arkadakilerin adı Kalamço'ymuş.Turuncu çiçekli olan için de Zambak yazıyor ama biraz farklı bir zambak sanırım.Diğeriyse Gelin Tacı ama benimki henüz serpilemedi.Tel tel bir şeyler çıkarıyor ve onlardan da yaprak çıkıyor .
Orkideler isteme çiçeğimin içindeydi.Nedendir bilmem aynı şekilde bakmama rağmen biri 2. kez çiçek açıp coşmuşken diğerinde hiçbir icraat yok.Sanırım çiçekli olan yeni bir çiçek çubuğu çıkarıyor :) Çiçeklerim arasında en sevdiklerim anlaşılacağı üzere orkidelerim :) Arkadaki pembiş Sardunya.Henüz tam coşmadı.Biraz büyüsün çoğaltma aşamasına geçeceğim :) Diğer ikisinin isimlerini bilmiyorum.En soldaki pembe çiçek açıyor.Ortadaki de kırmızı tüylü küpeliye benzer çiçek açıyor.
Bunlar da pencere önü çiçeklerim ;) Kaktüscüklerim.Sağdakinin saksısının değişmesi lazım aslında ama yavruladığı için kötü olur korkusuyla biraz erteliyorum şimdilik.Soldaki güzellikte görüldüğü gibi bol miktarda yavruladı :) Daha önce yazmıştım saksılara yaptığım küçük dokunuşları :) Kullanmadığım küpeleri saksılarıma taktım.Olayı abartıp saksılar için küpe aldım ama henüz takmaya fırsat olmadı.Yapınca paylaşırım onları da...
Bunlar da bize uyum sağlayamayanlar :( Papatya çürür diye korkup az su verdim sanırım hata yapmışım :( Kaktüse de çok su vermiş olabilirim.Bu uzun kaktüslerden 2.çürütüşüm :(
Aslında çiçeklerimi balkona koyup güzel bir köşe yapmayı çok istiyorum ama malesef Yozgat şartlarında bu pek mümkün değil.Çünkü dışarısı felakaet rüzgarlı.Çıkıp oturmayı geçtim bunları koysam balkona 2 dakikada devirir hepsini :( Ben de salonda eşyaların azlığını fırsat bilip bir köşeyi bahçeye çevirdim :) Malesef burada çok fazla çiçekçi yok,olanlarda da güzel çiçekler yok.Genelde çiçeksiz sadece yapraklı olanlardan var,onları da ben sevmiyorum.Ankara'ya bir taşınsam asıl çiçek bahçesini o zaman yapacağım :)
İşte benim Pazar keyfim ve çiçeklerim böyle :))
Etiketler:
bitki,
çiçek,
kitap,
morje,
orkide,
pazar kahvaltısı,
pazar keyfi,
sardunya,
tezer özlü
EMRE KINAY & MÜZİK
Emre Kınay'ın oyunculuğunu beğenenlerdenim fakat müzisyen tarafından henüz haberdar oldum.Ve fazlasıyla beğendim.Paylaşmadan da edemedim :)
Bu parçayı elbette ki en iyi söyleyen Cem Karaca'dır ama artık ondan sonra Emre Kınay'ın üstüne bilmem... Adam çok iyi söylemiş.Ayrıca akustikhanedeki diğer performansları da çok iyi.Sadece Emre Kınay'ın değil akustikhanedeki hemen hemen bütün şarkıcılarınki iyi...Bilmeyenler buyursun dinlesin ki vazgeçemeyecekler :)
23 Haziran 2012 Cumartesi
İDEFİXE SANAL KİTAP FUARI GANİMETLERİ
Aslında bu başlık taa Nisan ayında yayınlanması gereken bir başlıktı ki İdefix sanal kitap fuarını 30 Nisan'da bitirdi :) Ama bahar tembelliğinden midir nedir ben bir türlü bunu yayınlayamadım ama yayınlamadan da bu fotoğraflar bir kenara atmaya gönlüm el vermedi.Tanıtımın erkeni geçi olmaz dedim koyuldum yazmaya :)
Almayacağım kuralını bana bozdurmuş olsa da pişman değilim yine olsa yine yaparım ;)
Bu defa paketimin içinden aynı da olsa bol miktarda ayraç ve bir tanıtım posteri de çıktı :)
Merak ettiklerim,ucuz bulduklarım,bol miktarda duyduklarım vs. bir sürü sebep vardı bunların listemin içinde olması için.Aslına bakılırsa ilk başta almak istediğim bir sürü kitabı atmıştım listeme sonra bakayım ne kadar olmuş dedim rakamlarla yüzleşince farkında olmadan ne kadar abarttığımı görmüş oldum :) sadece ve sadece 700-800 liracık :p Sonra düşüre düşüre anca bu kadara düşürebildim :)
Kitapları okuduktan sonra yorumlarını yazacağımdan çok ayrıntılı bir şey söylemeyeceğim.
Bu kitabı birçok blogda ve sitede görünce almak farz oldu yoksa meraktan çatlayacaktım :)
Bu kitabı da özel olarak takip ettiğim bazı bloglar var oralardan duymuş listeme not etmiştim.Yanlış hatırlamıyorsam almak istediğim bir ara satışta yoktu.Satışta olduğunu görünce kaçırmak olmazdı.
Edebiyat kitapları ve dersleri de dahil birçok kez duymuş olmama rağmen henüz tanışma fırsatı bulamadığım yazarlardandı Füruzan ve en aşina olduğum kitabı Parasız Yatılı....
Filmini kaç kez izledim hatırlamıyorum...Kitap karşıma çıkınca, kitap-film karşılaştırması yapmak istediğim bir zamana da denk gelince hooop sepete :)
Yekta Kopan'ın yazar yönünü yakın zamanlarda öğrenenlerdenim.Ntv'de rastladıkça programını izler konuşmasını hayranlıkla izlerdim.Bakalım kitapta da aynı etkiyi yaratabilecek mi bende.Kitabın adında "kedi" geçmesi de ayrıca cezbetti beni :)
Serrose'nin blogunu beğeniyle takip edenlerdenim.Bu kitabı alma sebebim odur.Blogunda yazmıştı.Okan Bayülgen'i sevenlerden o da benim gibi.Şimdiler de çok takip edemesem de düşüncelerini severim Okan Bayülgen'in.Sergül de ondan duymuş kitabı,okumuş ve beğendiğini belirterek yorumlamış.Aklımdaydı benim ve duyduktan sonraki ilk kitap alışverişimde bana katılanlardan oldu Satranç da.
Bu da sıkça duyduklarımdandı.Ve henüz tanışmadığım yazarlardandı.Bakalım memnun olabilecek miyiz...
Bizim Büyük Çaresizliğimiz'i okumadan önce izleyenlerdenim.Filmin Ankara'da geçmesi dolayısıyla kitabın da Ankara'da geçmesi alma sebeplerimdendi.Pişman da olmadım.Barış Bıçakçı diğer kitaplarını da en kısa zamanda alacaklarım arasına girdi :) Kitabı okuyup bitirdim.Yazısını filmi tekrar izleyip öyle yazacağım.
Sabitfikir İdefix siparişleriyle gelen olmazsa olmaz :) Kapağı pek eğlenceli.
Bu da bahsettiğim bonuslar :) 3 çeşit ama bir sürü :)
İdefix Sanal Kitap fuarından payıma düşenler böyleydi :)
AVONLARIM GELMiŞ - 6
Ve yine abartılmış bir Avon siparişi sonrası gelenler :) Ki bunların arasında hediye olarak alıp da verdiğim Perfect Strenght seti (kokusu güzel),Senses Xtreme duş jeli, True Force roll-on, 1 adet ruj ve 1 adet daha miami parfüm var ki nasıl abarttığımı düşünün :))
Siparişler geldikten sonra anladım ki bu ay benim parfüm ayımmış :) Pur Blanca çok çok ucuzdu o yüzden yedekledim. Miami'yi yeni çıkardı Avon,baskın bir şeftali kokusu var ki bence tam yazlık :) İncandes diğerlerine göre daha ağır ama çok güzel bir koku.
Bu kadar mı sandınız :)
Malum yaz geldi çantalaar küçülüyor,e parfümsüz de olmaz kalem parfümler ideal bu durumda :) Far Away'i çok seviyorum zaten.Diğerleriyle de yeni tanıştım.Mor olan şekerli bir koku.Diğeri de vanilyalı bir koku.
Bu ay pişman olduğum hiçbir koku yok.Hepsini çok sevdim :)
Şunu fark ettim ki ihtiyacım olsun olmasın aldığım her şeyi ihtiyaç dahilindeymiş gibi gösterme yeteneğine sahibim.Ah biz kadınlar yok muuu alışveriş olsun da nasıl olursa olsun :))
Takı konusunda Avon'u sevdiğimi daha önce de söylemiştim.Bir sürü takı aldım ve sadece 1 tane bilezik beni yanılttı.Genel olarak hep sevdim.Sağdaki çakma altın olanı şık olmam gerektiğinde kullanırım düşüncesiyle aldım.Diğeri de uzun olduğundan yazın bol bol kullanacak yer bulurum diyerek aldım :)
Ve Avon serilerinden biri de böylece tükendi :) Sıradakiiii :p
Etiketler:
alışveriş,
avon,
color trend,
far away,
incandes,
kozmetik,
makyaj,
miami party,
morje,
pur blanca
19 Haziran 2012 Salı
KiTAP ÇEKiLiŞi OLUR DA BEN KATILMAZ MIYIM :)
Ve şahane bir çekiliş daha.Bol bol kitap var ve ben sadece Çavdar Tarlasında Çocuklar'a sahibim.Bu yüzden katılmazk farz oldu :)
Çekilişin ev sahibi Mehmet Bulut...Buyrunuz efendim :)
10 Haziran 2012 Pazar
ZEYNEP'İN SEKİZ GÜNÜ
Genel olarak "sanat filmi" diye tabir edilen filmleri sevemeyenlerdenim.Ama bu film sevdiklerim arasına girdi.Özellikle de benim için özel olan parçalar arasında olan Babazula'nın Bir Sana Bir de Bana parçasını filmde duymak ayrı bir güzellik oldu benim için :)
Monotonluk anlatılırken sıkıcı olsa da kırılma noktaları bence güzel vurgulanmıştı.Oyunculuk konusunda Fadik Sevin Atasoy'dan daha iyisi belki bulunabilirdi ama kim olurdu şu an koyamadım kimseyi yerine :)
Filmin sonuyla çekilse de bu fotoğraf aslında henüz izlemeye başlamadandı :) Modumu göstermek için bu şekilde bir kare oldu :))
Aslında bu Zeynep'in,Dilber'in ve Ali'nin Sekiz Gününden oluşan bir üçleme ve Zeynep'inki serinin ilki.Kalp,ruh ve akıl üçlemesiymiş.Bir aksilik olmazsa bu akşam ve yarın akşam da diğerlerini izlemeyi planlıyorum.
Filmde beni benden alan Zeynep repliğini paylaşmadan bitiremem bu başlığı.Sadece beni değil bence filmi izleyen herkesi etkileyecektir bence ...
Bu kısım film hakkında ayrıntılı bilgi içeriyor olabilir izlemeyi düşünenler okumasın ;)
Zeynep'in aşık olduğu Ali'nin arkadaşı sen o kaleyi fethetmişsin der ve onun üzerine Zeynep şöyle der :
Bahçelerinde dolaşamıyorsam,salonlarında,koridorlarında gezemiyorsam,odalarında oturamıyor,balkonlarında kendimi bulamıyorsam,dehlizlerinde saklanamıyor,burçlarında ağlayamıyorsam,mahzenlerinde sarhoş olamıyor,mutfaklarında doyamıyorsam,yorulduğumda sırtımı yaslayamıyorsam,mutluluğumu tavan aralarına fısıldayamıyorsam,nasıl fethetmiş olurum o kaleyi,söyler misin,nasıl fethetmiş olurum o kaleyi ben...
MAYIS 2012 BiTENLER
Bitenler serisinin mayıs ayağı gecikmeli de olsa blogdaki yerini alıyor :)
Bu ay da kitap konusunda durağan bir dönemdi.Sadece 2 kitap bitenler arasında olabildi :(
Cildime göre bir nemlendirici ararken Yves Rocher'a gitmiştik.Oradan bol miktarda tester verdiler.Bunlar sadece bir kısmıydı.Bir paket 2 gün gidince baya uzun süre deneme şansım oldu ve iyi de geldi.Bu serinin setini aldım.Tembelliğime yenilmezsen kullanıyorum biraz biraz :)
Lens solisyonunun son kullanma tarihi dolduğundan bitmeden çöpe gidiyor.Yeni rimel alınca eskisi de bitmek üzere olduğundan o da çöpe gidiyor.Uzun süredir kullanılmayı bekleyen Little Black Dress deodorantımı sonunda tüketmeyi başardım :)Parfümün de yedeği olduğundan bol bol sıkıp bitirdim :) Mayıs ayında hastalıkla boğuştuğum için bol miktarda ilaç ve pastil bitirdim.Smart-Drops da onlardan biriydi atmamışım kutusunu.Ballı limonluydu fena sayılmaz ama daha iyileri de var :) Yine mayıs ayında normale göre daha çok diş bakımı yapmak durumunda kaldım çünkü gömülü 20'lik diş ameliyatı oldum.Enfeksiyondan korunmam gerekiyordu.Listerine'in yanı sıra 2 tane gargara bitirdim ilaç olanlardan.Ama onları da resimleyemedim.
Mayıs ayı tüketim çılgınlığı da bu şekildeydi.Kitap listemden 1 tane,kozmetik listemden 3 tane ürüne de veda etmiş oldum.Daha çooook şey var ama bitirilecek :(
7 Haziran 2012 Perşembe
ÇEKİLİŞ VAR
Sizce de şahane değil mi ?
Bu güzellik buradaki çekilişte verilecek.Bu çıksın söz başka çekilişe katılmayacağım :))
Bir çekiliş de burada :)
Ve bir tane de burada. Hem de kitap :)
4 Haziran 2012 Pazartesi
HAZİRANDA ÖLMEK ZOR
Dün fırsat bulamadığımdan bu başlığı bugün açmak durumunda kaldım.Ustayı ölümünün ardından anmadan geçmek olmazdı...
Bu anıyı doğum günü hediyelerimden olan bu kitabı tanıtarak zenginleştirmek istedim.
Bu kitap ve mektuplardan oluşan bir set.Ve sadece 1000 adet olan özel bir basım.Bendeki bu 1000 kitaptan 270. olanı...
Kitabın içinde Nazım'ın Piraye'ye yazdığı 581 mektup var.Özel kalsa daha mı iyi olurdu konusunda hep bir karışıklık yaşasam da böylesi güzellikleri kutulara sandıklara saklamak da haksızlık olurdu sanırım.
Kapak görür görmez beni benden aldı.Der ki: "Bak sana elimin resmini çizdim.Öyle geldi içimden.Sana kendimden bir şey yollmak istedim,şiirden,fa... daha bana ait"
Bu da kitabın arka kapağı.Daktilo yazması mektuplarından birini yerleştirmişler.
Ve işte bu seti benim için özel kılan asıl sebep.Bir kutunun içinde tam 27 tane mektubun tıpkı basımı var.Zarflaından,puluna,yazılan kağıtlarından,yırtıklarına kadar hiçbir detay atlanmadan yapılmış 27 tane Nazım'dan çıkma mektup...Henüz bunları okumaya hazır değilim sanırım o yüzden ne zaman elime alsam geri bırakıp şimdi değil diyorum...
Bu da başka bir mektuptan görüntü...
Kitaplığımın nadide parçalarından biri şu an bunlar.Sanıyorum öyle de kalacaklar.Nazım sever biri olarak benim için ne kadar özel bir hediye olduğunu tahmin ediyorsunuzdur.Eğer siz de benim gibi Nazım severlerdenseniz ve bu kitabın sahibi olmak istiyorsanız tükenmeyen yerleri bulabilirsiniz belki.İdefix,kitapyurdu,d&r filan çoktan tükendi yazısını yazmıştı nisan ayında...
Ve son olarak usta için özel yazılanlardan bir parçayla bitirelim...
Keşke zamanında kıymetin bilinseydi.O günlerde senin kıymetini bilmeyenler şimdilerde senin şiirlerini düşürmez oldu dillerinden...Yazık...Çok yazık...
3 Haziran 2012 Pazar
ÇEKİLİŞ VAR
Uzun zamandır çekilişlere katılmıyordum :) Hadi buyrun bakalım Kitap Bahçesi'nin ilk çekilişine :)
İlki bitmeden 2. çekiliş de geldi :) süper...Hepsinden de önemlisi kitap var yine hediyelerin içinde.Katılmayıp ne yapayımm :)
2 Haziran 2012 Cumartesi
HAMA BONCUKLARI - 2
Hama boncuklarıyla uğraşmaya tam gaz devam ediyorum.Aldığımdan beri hemen hemen her akşam tüm yorgunluğuma ve bel ağrılarıma rağmen masamın hali böyle diyebilirim :) Hastalık gibi bir şey oldu sanırım :) Ama şu sıralar güzel bir zaman geçirme yolu oldu benim için.Bunlarla uğraşırken zaman nasıl geçiyor anlamıyor insan.Ne güzel şeyler yapmış insanlar.Hepsini yapmak istiyorum ama şu an için eldeki malzemeden dolayı imkanlar kısıtlı malesef.Umarım yakın zamanda daha farklı renk ve çeşitt boncuklar ve tablalar karşıma çıkar...
Gelelim son gösterdiklerimin üzerine yaptıklarıma :)
Sanırım hamalarla en çok bardak altlığı yapmayı sevdim.Hem yapması güzel hem de fonksiyonel.Değişik değişik magnetlerde yapmak istiyorum ama şu an elimde şerit mıknatıslardan olmadığından yapamıyorum.Ondan aldığımda magnetlerden buzdolabımın kendisi görünür mü bilemiyorum :))
En alttaki çiçek ablamın isteği üzerine yapıldı ama sanırım istediğiyle bunun uzaktan yakından alakası olmadı.O papatya istemişti ama ben papatya deseni bulamayınca gelinciğimsi bir çiçek yapmış bulundum.Hamalardan yapılmış papatya deseni bulan birileri varsa paylaşırsa sevinirim :)
Hello Kitty ve bu kedicik de en sevdiklerimden olacak sanırım ve yine bunlar da bardak altlığı olarak rahatlıkla kullanılabilir :)
Yine yuvarlak olan bardak altlığı olabilir ama diğerleriyle alakalı henüz bir fikrim yok.Ama görünen o ki 2013 yılbaşı ağacı renkli olabilir :))
İşte benim son hamalarım bunlar.Devamı tez zamanda gelecektir :))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)