29 Mart 2012 Perşembe

BENiM DE ARTIK ÇiÇEKLERiM VAR

   
     Çiçek ekimi için geç kalmış olabilirim.Ama imdadıma yakınımızdaki park yetişti :) Yozgat'ta gezmediğim çiçekçi kalmadı sanırım ama hiçbirinde lale ya da sümbül bulamadım.Haftasonu parkta dolaşırken bir sürü çiçek soğanı diktiklerini birçoğunun yerinden çıktığını görmüştüm.Babama alsak ne olur dedim o da bugün tam 8 tane bulup getirmiş.Görüldüğü üzere kendileri yeşermeye başlamış :) Ne oldukları konusunda bir fikrim yok ama sanırım ikisi sümbül diğerleri lale.Bekleyelim ve görelim :)
     Ben de bugün onlara gidip rengarenk saksılar ve çiçek toprağı aldım ve başladım ilk çiçek dikimi macerama :)


     Malzemeler çok basit :)


     Önce biraz toprak koyup onu bastırarak sıkıştırıyoruz.


     Sonrasında soğanımızı yüzeye yakın şekilde yerleştirip üzerini kapatacak şekilde toprakla doldurup hafiçe bastırarak toprağını sıkıştırıyoruz.
     Yalnız ilk soğan dikimim ve doğru yapıp yapmadığımı bile bilmiyorum ama sanki kırk yıllık soğan ekicisi gibi anlatıyorum :))


     Odam turuncu ve yeşil renklerden oluştuğundan bu saksılar masamdaki yerlerini aldılar.Diğerleri salonda orkidelerimin yanında şimdilik:) Böylece evdeki çiçek sayım birden 10'a yükselmiş oldu :)) Tabi bakalım tutarsa bunlar...

OKUMA HALLERi


     Aylardır iş yerinde çok yoğun tempoyla çalışıyordum.Tam evet bitti dediğim anda hooop yeni evraklar yığılıyordu önüme.Ama sonunda bu hafta evraklarımın hepsini bitirdim ve yenileri gelmedi:) Ben de fırsat bu fırsat diyerek açtım kitabımı,yanına da narlı meyve çayımı ve vazgeçilmezlerden balık krakerimi aldım. Anlayacağınız değmeyin keyfime modundaydım.
     Bu yoğun çalışmanın ardından fazlasıyla hak etmiştim bence bunu :)

ÇEKİLİŞ VAR

     Yağmurun dünyası burada kitap ve filmlerden olan güzel bir çekiliş yapıyor.Artık bana da çıksınnnn

      Bu da birileri bana anlatsının çekilişi

     bu da bir hediyeleşme etkinliği.Sevgili cici bici şeyler oluşturmuş.Temasını da kalp olarak seçmiş çok da güzel etmiş :) Bana çekilişlerden bir şey çıkacağı yok madem ben de hediyeleşme etkinliklerine katılırım :))

26 Mart 2012 Pazartesi

KİTAP AYRACI YAPALIM





     Dün gecenin bir yarısı facebookta bir gruptan bu şekilde bir ayraç yapımını göstermişlerdi ben de hemen deneyeyim dedim gayet başarılı bir çalışma oldu :) Merak edip yapmak isteyen olur mu bilmem ama ben yapıp aşamalarını da göstereyim buradan. Renk renk başka şeylerle süslenmiş bir sürü ayraç yapılabilir bu şekilde :)

     Kare bir kağıt alınır ve şekildeki gibi kesilir.
Benim kağıdım bir takvim yaprağıydı ve arka tarafının bu şekilde görünmesini istemediğimden orayı da artan parçayla kapatıyorum.Zaten o artık parça başka bir şeye kullanılmıyor.Ana parçamız üstteki.Sizin kağıdınız çift taraflıysa bu ve sonraki aşamaya gerek yok.
Kare parçayı yapıştırarak diğer görüntüyü kamufle ediyoruz :)
Burayı gösterdiğim gibi kapatıp mor olan üçgene yapıştırıcı sürüyoruz veeee
diğer parçayı yapıştırıcı sürdüğümüz yüzeye kapatıp yapışmasını sağlıyoruz
Ve bu da son hali.Bir tarafı üçgen diğer tarafı kare bir kitap ayracınız oluyor :))



HAFTASONUNDAN GERiYE KALANLAR

     Haftasonu hazır havaları güzel bulmuşken birçokları gibi attık kendimizi dışarıya :) Yozgat Çamlık Milli Parkı'na gitmeye karar verdik. Asıl gitme nedenimiz oradaki göleti görmekti ama gölet diye bahsettikleri minicik bir su birikintisiymiş,üstelik hala donmuş vaziyetteydi.Pek görülmeye değer olmadığını düşünüp mola vermeden arabayla çamlığın derinliklerine doğru yol aldık.Çam ve Meşe ağaçlarıyla dolu ama fazlasıyla bakımsız,içerisinde Oturup bir şeyler yiyip içeceğimiz yer olmayan,3-5 piknik masası konmuş bir yerdi malesef.Doğayla iç içe olup temiz hava almak yanımız kâr kaldı malesef.
     Birçok ağaç vardı ama bu koca çamın dallarını çekmeden edemedim:)
     Umarım bu senenin gördüğüm son karı bu olur ve artık bahar kendini daha çok belli eder...
    Burada bir de şehrin tek parkı diyebileceğimiz Kent Park diye bir yer var oraya da bir bakalım oturullacak güzel bir mekan varsa biraz zaman geçirelim dedik ama ne gezerrrr :( Beğenmediğimiz Yozgat'ın destanı bile varmış halbuki :p
     Müzesiz kent mi olurmuş canım :) İçeriğini özellikle göstermiyorum tama anlamıyla fiyasko :)
    Yediğim içtiğim de bana kalmasın onu da paylaşayım :) Tiramisu ve filtre kahve...
    Bunlar da çamlık hatırası meşe yaprakları ve kozalaklar :) Ne yapacağım konusunda henüz bir fikrim yok.Yapraklar ayraç olarak kullanılabilir ama kozalaklar elbet bir şeye kullanılır. Şu an için masamı süslüyorlar başıboş bir vaziyette kendileri. Gece yattığımda çatır çutur sesler geliyordu çözemedim.Bugün Bilgisayarın başına geçince fark ettim ki kozalaklarım yavaş yavaş açılmaya başlamışlar.Gizemli sesin kaynağı bulundu ve çok mutlu olundu :))
     Bunlar battaniye için Yozgat'ta bulunamamış,nişanlı tarafından itinayla alınmış ve bana ulaşan yünler :) Çooook teşekkür ederim kendilerine:)
    Bunlar da haftasonundan örgü halleri.Battaniyenin nasıl gittiğine gelirsek fena sayılmaz neredeyse yarı oldu (siyah kısımlarını saymazsak :)
     Bu da daha başka bir örgü hali :) Kolye olacak kendileri. Biterse gösteririm hatta belki yapılışını da anlatırım :)
     Ve tabiki vazgeçilmez okuma halleri.Aslında kendileri masamda gerçekleşmedi ama masamda fotoğraf çekmeyi seviyorum :) Kozalakları da gözden kaçırmayalım lütfen.Bu okumamda bana Kış çayı ekinezyalı eşlik etti koca kaznımda :) O koca kazan da nişanlımla geldi yanında ajanda,kalem ve notluğu da geldi :)

     Bu da benim bahar belirtili haftasonumdu.Bu haftasonu beni yalnız bırakmayan nişanlımiarkadaşlarım ve ailem teşekkürler.Seviyorum hepinizi :))

25 Mart 2012 Pazar

ELVADA KIŞ


     Geçen yıl Malatya'dayken kara hasret kalmıştım.Koca bir kış boyu doğru düzgün kar yağmamış,yağa yağa 12 nisan sabahı uyandığımızda her yeri bembeyaz gördüğümüzde şaşıp kalmıştık.Ama bu sene Yozgat'ta kara öylesine doydum ki yeter artık kar görmek istemiyorum dedim.
     Sanrım karla vedalaşmanın şu sıralar tam zamanı.3-5 gündür burada da bahar kendini göstermeye başladı sonunda.Pazar günü güneşi fırsat bilip attık kendimizi dışarıya.Güzel havanın keyfini sürdük.Üşümemek nedir unutmuşum neredeyse :)
     Bu fotoğrafı da günün fotoğrafı ilan ediyorum :) 
     Elveda kar ve kış,merhaba bahar...

24 Mart 2012 Cumartesi

KiTAPLAŞMA ETKiNLiĞi

     Uzun zamandır birçok blogda çeşitli hediyelerden oluşan bir hediyeleşme etkinliğidir gidiyordu.Ama ben hep son günü kaçırmış oluyordum.Sanırım bir tane yakaladım :) zoey'in dünyası burada bahsettiği üzere yeni bir etkinlik başlatmış.Bu defa bana da katılmak şart oldu :)

VE YiNE ÇEKiLiŞ


     Mavi Umut'un çekilişine buradan ulaşabilirsiniz.Her yerde Ahmet Ümit görüp nedir bu adamı bu kadar okunur kılan dediğim bir zamanda belki de onunla tanışmama vesile olur :)


    Hobi,craft olaylarına girdiğim şu günlerde tadından yenmez bir çekiliş :) neler neler yapılır bunlarla. neşeli oyuncakların şurdaki çekilişnde tüm bunlar :)

23 Mart 2012 Cuma

BiRi BiTER GELiR YENiSi - 9


     Ve bir kitap daha biter bana da yazısını yazıp kendilerini okunanların yanına uğurlamak düşer...
     Aşkın Gözyaşları'yla kıyaslayınca daha akıcıydı.Çünkü Sinan Yağmur daha derinlemesine anlatmıştı hepsini.Bazen kendimi Aşk'ta Sinan Yağmur'un yazdıklarını aramadım desem yalan olur.Bu olay böyle olmamış mıydı diye çok  dedim kendi kendime.Ama sonuçta ikisi de kurguydu.Elif Şafak'ın anlattığı aşk daha cismani,mecaz bir aşktı-ki araya günümüzden birini sokarak bunu daha da belirginleştirmiti,Sinan Yağmur'un anlattığıysa daha ruhani,ilahi bir aşktı.Sinan Yağmur benim bilgi birikimime ve manevi yanıma biraz ağır gelmişti diyebilirim.O yüzden tercih yapsam Elif Şafak'ın Aşk'ını seçerim :)
    Ayrıca bu benim Elif Şafak'la ilk tanışmamdı ve kesinlikle son olmayacak.Çok sevdim kalemini.
     Gelelim sıradaki kitabımımıza.Kitapla alakalı şu ayrıntıyı göstermeden geçemeyeceğim efendim


     Benim Od'um görüldüğü üzere imzalı :) İdefix'de imzalı kitaplar arasındaydı ben de açırmadım.Üstelik ilk baskısı kitabın.Şöyle bir karar aldım kendimce bundan sonrası için; kitap alırken mümkün olduğunca eski basımlarını almaya çalışacağım.Şu an eski kitapların ilk basımını görünce içim gidiyor.Dolayısıyla bundan seneler sonra benimde kitaplığımda ilk basımlar olabilir :)
    
     Son olarak bitecek kitaplar listemden bir tane daha silindiğini bilmem hatırlatmama gerk var mı :) Yeni kitap almak için kaldı 3...Ama kural belki haftaya bozulabilir.Açıklamasını da yapayım hemen.Bir dahaki hafta Ankara'ya gideceğim sanırım ve bugün itibariyle 1 Nisana kadar sürecek bir kitap fuarı açıldı Ankara'da.Çok büyük çaplı bir şey olacağını düşünmüyorum.Oraya gidince kural birazcık (!) bozulabilir...

22 Mart 2012 Perşembe

OKUMA HALLERi


     Bir devlet memuru olarak alışılagelmişin dışında zamanın neredeyse tamamını çalışarak geçiren biriyken sanırım kısa süreliğine de olsa çok çalışmamın ödülünü kendimce aldım :) Dağ gibi yığılan evrak ve dosyaların arasından alnımın akıyla sıyrılmış olup kitap okumayı kendime ödül olarak verdim.Günün ilerleyen saatlerinde önümdeki kitap değişmese de yanına başka arkadaşlar da geldi.Şöyle ki



     Tabiki vazgeçilmez Nescafe Classic,onun kadar vazgeçilmez olmasa da fena da sayılmayan Tutku :)
     Elif Şafak - Aşk'a gelecek olursak çok güzel gidiyor,bu hafta sanırım onunla da vedalaşacağım.Neden çok sattığını okudukça anlıyorum.Bana kalırsa Elif Şafak'ın Mevlana-Şems hikayesiyle Sinan Yağmur'unkini kıyaslayacak olursak Elif Şafak bana daha hoş geldi.Sinan Yağmur'unki daha ağır galiba...Bakalım tabi sonlara doğru nasıl gelişir,final nasıldır henüz onun kararını veremeyeceğim.
      İş yerindeki bu hallerin daha uzun sürmesini diliyorum...

18 Mart 2012 Pazar

ÖRGÜ BATTANiYE


     Oldu bitti rengarenk örgü battaniyeler bayılırdım.Öreyim öreyim der sürekli ertelerdim.Ve sonunda gaza geldim ve hemen yumakları alıp annemle birlikte başladık örmeye. Soldaki motiften yapıyoruz.Siyah ve krem rengi her motifte sabit rengimiz.Toplamda 10 rengimiz var.Her sırada her renkten bir tane olacak.Dolayısıyla 1 sırada 10 motif toplam 15 sıra yapmayı planlıyoruz.Dolayısıyla toplam 150 motif yapacağız :) Bir an kendimi Bahçeli'nin 40.yıl hesabını yapıyormuşum gibi hissettim :))

    
     Renk sıralaması bu şelide olacak,tabi bu şekilde değil dümdüz olacak.Siyah ipten çok almamıştım deneyelim öyle diyerek hemencecik bitti.Moru siyahla yapmayı unutmuşuz :))



     Buradada tüm motiflerimiz görünüyor :) toplam 60 tane yapmışız.'0-25 tanesinin siyahları da bitti.En son birleştirmeyi düşünüyoruz ama bakalım denemek için birleştirme işine önce de girişebiliriz :)
     Çok eğlenceli yapmak.Örgüyü biraz olsun sevnlere şiddetle tavsiye edilir :) Evimizde televizyon karşısında kış akşamları vazgeçilmezimiz olaccak bence bu :))

GEÇTiĞiMiZ HAFTASONUNDAN GERiYE KALANLAR

     Hafta boyunca nedense bir türlü fırsat bulamadım bloga yazmaya. Geçen haftasonu Ankara'daydım ve ufak tefek bir şeyler aldım onları yazamadım.Bu haftasonu bitmeden yazmalıyım dedim ve işte buradayım :)


     İl durağımız uzun zamandır gitmeyi isteyip de gidemedeğim İKEA oldu. Hazır çeyiz,ev kurma vs konularında gaza gelmişken,çok para harcamamam gereken bir dönemdeyken gidelim dedik.Aksi halde kendimi gerekli gereksiz her şeyi alıp çıkmış bir vaziyette bulabilirdim :) Sonuç şu ki İKEA gerçekten de evimizin her şeyi olmaya aday,üstelik güçlü bir aday.


     Görüldüğü üzere iradem takdire şayan bir tavır sergilemiştir.İKEA çıkışında elimizde bol katalog ve sadece 3 parça ıvır zıvır kalmıştır :) İKEA'nın online kataloguna ara ara bakıyordum ama zevk alamıyordumSonunda basılı kataloguna ulaştım ve canım sıkıldıkça inceleyebileceğim:)




     Aldığımız ıvır zıvırlara gelecek olursak İlk ikisi henüz nasıl kullanacağımı bilmediğim fakat almadan da edemediğim kartlar.İlki pul temalı olması sebebiyle ikincinin de içinde pikap olması sebebiyle alınmışlardır :) Sonuncuda fırsat ürünlerinin içinde karşıma çıktı ve 1 lira olduğu için alındı.Aslen kendileri hediye paketi etiketi olmasına rağmen ben onları ayraç olarak kullanmayı planlıyorum.Üstelik için tam 60 tane var.Birilerine kitap hediye ettiğimde içine kondurmayı düşünüyorum :)






Bu iki kitap tutucudan arkadaşımda görp beğenmiştim ve ben de istemiştim :) O da sağ olsun bana almış üstelik iki boyunu birden. Kendileri İKEA'dan. Keşke bunların başka harfleri de olsa ayrı bir hava katarlardı o şekilde kitaplığıma. Hemen kitaplığımdaki yerlerini aldılar.Artık kitaplarım bunlar sayesinde devrilmiyor :))




     Bu güzel saat de görümcemin (bu tabiri nedense hiç sevemedim) hediyesi. Kendisine alırken bana da almış. İki saat düşkünü olunca birbirimizi çok iyi anlıyoruz :))



     Eveeet ben de sürpriz yumurtadan vazgeçemeyenlerdenim :) Küstüğümde bir sürpriz yumurtaya tav olabilirim :)) Bu seriye de ayrıca bayıldım çünkü hepsinden 1 tane şirinler çıkıyor.Fotoğraf 3 yumurtamın da yerli yerinde durdukları zaman çekildiğinden oyuncaklarımı gösteremedim. Çıkan Şirinim Şirine.Uykucu Şirin ve Gözlüklü Şirini de istiyoruuuummmm.Diğer oyuncakları pek sevmedim.Birinden 4 tane araba stickerı çıktı,diğerinden de bildiğimiz uçağın bezle uçurtma versiyonu çıktı :(

     Uzun zamandır defter alacaktım fakat bulunduğum yerde (Yozgat) doğru düzgün kırtasiye olmadığından Ankara'ya gitmeyi bekliyordum ve hemen fırsatı değerlendirdim.



    Defterin arka yüzü de ayrı bir güzel.O yüzden göstermeden edemedim :) Sağ kısımdaki fazlalık görünen aslında mıknatıslı bir kapak.Ayraç gibi de kullanılabilir.Gayet fonksiyonel yani :) Bu defteri kullanmaya başladım bile.2012'de okuduğum kitapları yazıyorum buna.Kitabın yazarı ve adı,bitirdiğim tarih,saat ve yeri yazıyorum sadece.İlk başta acaba kitapla ilgili düşüncelerimi yazsam mı dedim ama tembellik edip ilerleyen sayfalarda yazmam diye hiiiç girişmedim o işe :)


     Aslında bu ihtiyaç dışı tamamen beğendiğim için aldım.Mısır'la alakalı şeyleri seviyorum.Bunu da görünce dayanamadım. Resim yapan biri kesinlikle değilim dolayısıyla bu defteri amacı dışında kullanacağım :) Şimdilik ne için kullanacağımı bilmiyorum ama elbet bir gün lazım olur.


    Ve son olarak rengaren bu yumakları aldım :) Solda görülen motiften bir battaniye öreceğim (An itibariyle örüyorum da,onunla ilgili bir başlık da gelecek). Baktıkça insanın içi açılıyor değil mi :))

    Haftasonundan geriye kalan elle tutulur şeyler bunlardı ve bir sürü yere gidildi,bir sürü kişiyle görüşüldü,güzel güzel zamanlar geçirildi ama ne yazık ki dönüp dolaşıpğ kürkçü dükkanına gelindi :(