29 Mayıs 2012 Salı

HAMA BONCUKLARI


     Bu gördüğünüz mini boncuklardan süper şeyler yapılıyor.Minicik durduklarına bakmayın pek güzel şeyler çıkıyor bunlar sayesinde.Yeni hobim bunlar.Dün akşam yaparken kendimi kaybetmişim adeta saatin nasıl geçip gittiğinin farkına bile varmamışım :)

   
     Bunlar son İKEA ganimetlerim :) Haftasonu soluğu yine İKEA'da aldık ve direk kafamda hama boncuklarıyla dolaştım yalnız kalmasınlar diye de yanındakiler eşlik etti onlara :)) Üstelik gayet ucuz.Bu koca kavanoz 17 lira, 4 çeşit tabla ve yağlı kağıtta oluşan pakette 5 lira olması lazım.




    Desenleri google'da hama beads, fuse beads, perler beads, pyssla beads diye aratarak buldum.Bunların hepsini neşeli oyuncaklar'ın yazarı sayesinde öğrendim.Ona da teşekkür ediyorum :)
      Yukarı da görünenler tablalara dizilmiş fakat henüz ütülenmemiş hamalarım.Bunları normal ısıda bir ütüyle üzerine yağlı kağıt koyarak yavaşça yarım dakika kadar ütülüyoruz.Zaten bir süre sonra ne kadar ütüleyeceğinizi kendiniz ayarlıyorsunuz.Ütülenir ütülenmez kaldırmazsanız iyi olur çünkü sıcak olduklarından yamulabiliyorlar.Sonrasında düzeltmesi çok zor oluyor.Ve tüm aşamaları bitmiş hama örneklerim:







    Bunlardan neler neler yapmışlar inanamazsınız.Ben şimdilik küçük şeylerle başladım ama ilerleyen zamanlarda abartıp daha büyük şeylere girişebilirim.Minikleri magnet gibi kullanabilirim.Henüz karar vermedim.Uğur böcekleri ilk el yapımı bardak altlığım ama kesinlikle devamı gelecek :)

BiRi BiTER GELiR YENiSi - 13

     Yine uzun bir aradan sonra merhabalar.Bahar artık yerini yavaştan yaza verse de sanırım ben tembellikten ve yorgunluktan hala kurtulamadım.
     Kitap biteli biraz zaman oldu ve yeni kitapta biraz yol katedildi ancak yazmaya ancak fırsatım oldu.Yamak istediğim bir sürü şey var hepsi birikti ama bir türlü bloga zaman ayıramıyorum.
     Sonunda bir kitabı daha bitirebildim.Bu ara yine okumalarımda duraklama dönemindeyim.Kısa zamanda bu tembellikten kurtulup sırada bekleyen bir sürü kitabı okuyup yerine yenilerini koymalıyım.
      Gelelim Aslı Erdoğan'a.Aslı Erdoğan'ın kitap kapaklarını gördüğümde bayılmıştım ki bu hala şiddetle devam etmekte :) Zaten ben tek tip olan kapakları seviyorum.Bu açıdan Can Yayınlarını ve tabiki YKY'nı çok beğeniyorum.Aslında simetriyle aramın pek iyi olduğunu söyleyemem ama nedense iş kitaplara ve dolayısıyla kitaplığa geldiğinde simetrik takıntılara sahip oluyorum.Neyse konumuz bu değil :) Aslı Erdoğan'ın okuduğum ilk kitabıydı Kabuk Adam ve bu yazar da tanıştığıma memnun olduklarım arasına girdi :) Bu da demek oluyor ki artık Aslı Erdoğan kitaplarını da buyur edebilirim kitaplığıma.Kitabın içeriğinden çok fazla söz etmek istemiyorum çünkü okumak isteyenler eminim vardır.Betimlemelerini çok sevdim ama sanırım bu bazıları tarafından sevilmeyip uzun ve gereksiz bulunabilir.Ana karakterinde yazarın kendinden izler olması daha bir merak uyandırıyor insanda.Kısacası benden tavsiye bu kitabı okunacaklar arasına alınız :)
     Bizim Büyük Çaresizliğimiz'in öncelikli olarak filmini izlemiş ve beğenmiştim.Kitabını okumak isteme nedenimse Barış Bıçakçı'nın Ankaralı bir yazar olması ve bu kitabın mekanın Ankara olması.Hep İstanbul'da yaşayanları kıskanırım çünkü yazılmış birçok kitap İstanbul'da geçmekte ve mekanlar İstanbullulara çok tanıdık gelmekte.Romanın bildiğim yerlerde geçmesi,burayı biliyorum ya da burası da neresi öğrenmeliyim diyerek kitabı okumak pek güzel oluyor :)Barış Bıçakçı'yla da ilk tanışmam olacak ve sanıyorum o da memnun olduklarım arasında yerini alacak :)
      Ben sözümü tutamamış 5 kitap bitirmeden yeni kitaplar almışsam da bitecekler listemden bir kitabı daha eksiltmiş bulunuyorum :)

16 Mayıs 2012 Çarşamba

VAZO YAPALIM

     Uzuuun bir aradan sonra tekrar merhaba...tembelliğim artık blogda da kendini göstermeye başladı.önceleri günde 3-5 başlık yazan ben şimdi amaan sonra amaan sonra diye bir sürü resim biriktirdim yazılmak üzere.Ama gelin görün ki tam yazmaya başlayayım diyorum uğraşacak başka bir şeyler icat edip yazmıyorum.Neyse uzun lafın kısası bu bir süre bu şekilde devam eder sanırım :(


     Bu güzellikler şu an masamı süslüyor.Büyük mor lalelerin sadece Yozgat'ta yetiştiği söyleniyor.Başka hiçbir yerde yetiştiremiyorlarmış.Yozgat'ta da sadece belli bir bölgede yetişiyormuş.Adı cehrilik lalesi.Ben söyleyenlerin yalancısıyım :) Saz arkadaşları minik beyaz çiçekler de lalelerle beraber toplandı.Leylak bahçe mahsulü sadece bir tane kopardım komşuların gazabından korkarak :) Papatyalar saksıda ölmemeleri için yoğun çaba sarf ediyorum ama sanırım başarılı olamayacağım :( Diğerleri de agresif çim adamım kendileri yeni üyelerimizden henüz çimlenemediler.Yedi cücelerin hangisi olduğunu bilmediğim olan da yenilerden :) Şirinlerim de hala yeni arkadaşlarına kavuşamadılar :(
     Gelelim asıl konumuzaaa :) Resimde çok fazla çıkamasa da kendini belli eden saksıyı yapmak sadece birkaç dakikanızı alacak ve çiçeklerin güzelliğine biraz da estetik katacak.


     Lazım olan malzemeler de sadece bu kadar :) Pet şişe,her yerde kolaylıkla bulunacak köpüğümsü zemin kaplama zamazingosu,koli bandı ve makas.Maket bıçağı daha pratik olur ama benim olmadığından makasla hallettim işimi.Anladınız mı nasıl yapılacağını :) Ama küçük bir ayrıntıyla gayet şık hale geldiler.Şöyle ki :)


     Pet şişemizi istediğimiz boyutta kesiyoruz.Kaplayacağımız malzemeyi de pet şişeden 1 parmak kadar daha uzun kesiyoruz ki pet şişe düzgün kesilmezse elimizi kesme riskini önleyelim ;)


     Buraya dikkat ! Önce 5-6 cm kadar bantı normal yapıştırıyoruz.Sonra tersi yönde bir tur şişemizden dönüyoruz.Böylelikle çift taraflı bant etkisi yaratarak kaplama malzememizin üzerinde bant izi gibi çirkin bir görüntüden kurtulmuş oluyoruz.Bu işlemi şişenin hem taban hem de ağız kısmına uyguluyoruz.


     Bantın üzerine de düzgün bir şekilde kaplamayı yaptıktan sonra bakın ne oluyor :)


     Gayet şık bir vazo sahibi oluyoruz.Dilerseniz Üzerini değişik şeylerle de süsleyerek zenginleştirebilirsiniz.Ben renklerini çok sevdiğimden sade olmasını seçtim.Anlayacağınız bundan sonrası hayal gücünüze kalmış :)


     İçine de güzelce çiçeklerinizi yerleştirdiniz mi olay bitmiştir :)
     Hadi yaz geliyor evleri neşelendirelim artık ;)

2 Mayıs 2012 Çarşamba

AVONLARIM GELMiŞ - 5


     Diğerini geç yazınca ne çabuk geldi yenisi diyenler olabilir :) Va bir Avonla daha karşınızdayım :)
    
     
     Sanırım bunlar yeni çıktı.Tatlı bir turunçgil kokusu vardı.Tam da önümüz yazken iyi gider deyip istemiştim iyi ki de istemişim :))


     Önümüz yazken rengarenk ojeler de modayken bunlar da olmazsa olmaz oldular :))


     Avonun bu kalemlerini çok seviyorum,hem akma derdi yok hem de uzun süre gidiyor. Bende neredeyse her rengi mevcuttu ama mavi eksik kalmış.Mavilere de sarmışken bunu da alayım dedim :)Rimelim de artık yeter kurtul benden demeye başlamıştı.Hiç bu tarz bir fırça kullanmadım daha önce.Bakalım memnun kalacak mıyım...


     Fotoğrafı çevirmeyi başaramadım bir türlü böyle idare edeceğiz artık :( Avon konusunda beni tanıyanlar bilir ki Avon takılarını pek severim.Bu katalogdan da dayanamadım ve 2 tane istedim ve yine hiiiç pişman değilim :)) Bronz renkli uzun takılar artık yavaş yavaş popülaritesini kaybetse de ben daha vazgeçecek kıvama gelmedim :)


    Avondan ilk çanta deneyimimi de yaşamış oldum bu katalogla.Ben daha büyük olacağını düşünerek istemiştim ama bu da fena sayılmaz.Küçük yolculuklarda valiz niyetine kullanmayı planlamıştım ama sanırım bu bayaaa küçük yolcuklara yetecek boyutta :)


    Ve son olarak bu pembiş tarakları da hediye olarak aldım ve o yüzden paketlerinden çıkarmadım.Daha önce kendime bordolarından almıştım ve memnun kalmıştım ama bence pembeleri çok daha güzel olmuş :)
     Bir Avon alışverişini de böylece bitirmiş bulunuyoruz :))

1 Mayıs 2012 Salı

BiRi BiTER GELiR YENiSi - 12


        Bu kadar kısa sürede kitap bitirmeyeli çok zaman olmuştu.Hastalıkla birlikte tatilin de üst üste gelmesiyle oturduğum yerden yapılacak en iyi şey okumaktı ve ben de fırsatı değerlendirdim ve kitabı bitirdim :) Tabi kitabın akıcılığının da bunda çok büyük etkisi var :)
   Öncelikle en basit ifadeyle kitabı beğendim.Ve sonu beni şaşırtan kitaplardan oldu.Fazlasıyla sürükleyiciydi.Kendinizden çok şey bulabiliyorsunuz satır aralarında.Velhasıl okumayanlar varsa okunacaklar listelerine ekleyebilirler :) Yani Hande Altaylı ile tanıştığımıza çok memnun oldum :)
      Kitapta sevdiğim bir yerde şöyle demiş Hande Altaylı:


         Aslı Erdoğan uzun zamandır okunacaklar arasında bekleyenlerdendi.Ama bir türlü sıra gelmemişti.Bugün başlamak gerekiyormuş :)
     Elimde okunacak pek çok kitap olması durumunu seviyorum.Biten bir kitabın ardından geçiyorum kitaplığın önüne okunacaklar arasından o anki hissiyatıma göre önce bir kitap sonra da o kitaba eşlik etmesini istediğim ayracı seçiyorum.Ve bu bana inanılmaz bir zevk veriyor :)
        Daha önce hiç Aslı Erdoğan okumamıştım.Bakalım Aslı Erdoğan da tanıştığıma memnun olduklarımdan olabilecek mi...

HASTALIK HALLERi


     Yozgat gibi soğuk bir memlekette koskoca kışı hastalıksız geçirip mayıs ayında hasta olamayı başardım.Tebrikleri alayım lütfen :( İşin ilginç tarafı mevsim geçişlerindeki hasta olma durumlarını bildiğimden gayet temkinli davrandım ama bana mısın demedi :( Allah'tan hastalıkları çok ağır geçirmiyorum ve 1 Mayısın tatil olmasıyla dinlenecek bir günüm olması iyi oldu...Ama yalnızken de hasta olmak pek zor geliyor insana.O halsizlikle yemek yap,kendine bak,ortalığı çok dağıtma sonra başına bela olur vs. bir sürü dert :( Resimde görüldüğü üzere günde 2 kez çare aradığım Tylolum ve tadını çok sevmesem de boğazımı rahatlatan boğaz pastilim bir nebze de olsa rahatlattılar beni.


    Gün boyu neredeyse yapışıp kaldığım kanepede okumakta olduğum kitap bana eşlik etti.Yanında da bu karede adaçayı ve günün değişik saatlerinde pek çok sıcak içecek eşlik etti tabi.Neyseki baş ağrısı filan yoktu da kitap okuyabildim ve kitabı 1 günde bitiriverdim.Sanırım hastalığın en iyi tarafı da bu oldu :)
     Kısa zamanda iyileşerek artık hastalığın ve baharın verdiği yorgunluk hissinden kurtulmak istiyorum...

NiSAN 2012 BiTENLER


     Ve bir bitenler başlığı daha.Her ne kadar hasta ve halsiz olsam da yazayım dedim.
     Bu ay kitap konusunda iyi olduğum söylenemez.Daha önce de söylediğim gibi bu bahar beni nedense çok tembelleştird :( Sadece 2 kitap bitirdim ve 5 kitap bitirmeden yeni kitap almak yok sözümü tutamadım malesef.Ama en azından yeni aldığım kitapları 5 kitap bitene kadar paylaşmayacağım.En azından böyle bir hileye başvurayım tabi yerine yenileri gelmezse :S
     Kozmetiklerden de bitecekler listemden 3 tane silmiş bulunmaktayım bu ay :) Ağız çalkalama suyu da zaten hemen bitiverecek bir şeydi ve bitenler arasında yerini aldı.Yine bir kalem daha bitirdim.Bu kalemler çabuk biten cinsten onu anladım :) Bol bol oje sürüp yenisiyle değiştirmekten pamuğumu da bitirdim.Yaz geşlmesi sebeiyle babet sezonu açıldı malum ben de bir sürü ince çorap tükettim.Zaten ömürleri pek kısa oluyor bunun gibi kaç tane gitti hatırlamıyorum ama bu yeni olduğundan bu karede yerini aldı :)
     Nisan ayı da böyle geçmiş.Mayıs ayında özellikle kitap konusunda daha çok tüketmeyi umuyorum...