9 Aralık 2014 Salı

GEBELİK GÜNLÜĞÜ – 1





Merhabalar…
Başlıktan da anlaşılacağı üzere hayatımda yeni ve çok önemli değişiklikler var :) tam olarak 12 haftalık hamileyim :)
Hamile olmadan önce çok severek gebelerin günlüklerini okurdum ve bir gün ben de hamile kalırsam benim de günlüklerim olacak derdim. Ve dediğimi yapıyorum :) Bunun için 12.hafta kotası koymuştum kendime. 12.haftaya gelince başlayacağım yazmaya diye… Çünkü ister adına nazara gelme deyin, ister riskli bir dönem olduğundan ya bir şey olursa korkusu deyin garip bir gerginlik vardı üzerimde. Ama çok şükür riskli dönem atlatıldı ve hamileliğin keyifli dönemleri başladı artık :)
Hikayeye baştan başlamak lazım elbette… Özellikle böyle bir sürece girmeyi planlayanlar için bunun iyi bir yol gösterici olduğunu düşünüyorum…
Her şey artık dünyaya bizim canımızdan kanımızdan bir canlı getirme fikriyle başladı. Artık zamanı geldi, gezdik tozduk eğlendik, sıra sorumluluk alma kısmına geldi dedik. Daha öncesinde myom ameliyatı olmuştum ve açık bir ameliyat idi bu. Daha ameliyatı olunca kafamda 1 yıllık iyileşme süreci belirlemiştim ve o 1 yılı da bol gezmeli tozmalı şekilde geçirdik. Planlı bir gebelik olacağından işe doktorumuzu belirlemekle başladık ve gebelik öncesi ilk kontrolüme gittim. Belli kan ve idrar tahlillerinden, ultrasonlardan sonra her şeyin gayet iyi olduğu ve gebe kalmaya hazır olduğum sonucunu aldık doktorumuzdan ve bir dahaki ziyaretinizde bebekli olarak bekliyorum sizi diyerek yolladı bizi :) Ayrıca beslenmeme dikkat etmem gerektiğini ve folic asite başlamamı önerdi.
Hayatımızda yeni bir süreç başlamak üzereydi. Hesaplar kitaplar, yumurtlama dönemi tahmin etmeleri, ideal dönemleri bulmalar falan derken birkaç ay gergin geçti. Kafamda deli sorularla… Olduğum myom ameliyatının mı sonucu bu olmayışlar, yoksa bu kadar istekle bebeksiz mi kalacağız, ya olmazsalar… Ama bir gün ne yapıyorsun sen diye silkindim ve gayet rahat ve umursamaz bir ay geçirdim. Sonuç ortada :) Demek ki neymişşş : her şeyin başı rahat olmak, kafaya takmamakmış…
İlk öğrenme anı çok garipti. Sanki çok yakın bir arkadaşımız tüm bunları yaşıyor ve eşimle ben de her anını izliyoruz hissini yaşadık. Şaşkındık. Kafamızda peki şimdi ne yapacağız, nasıl olacak soruları dönüp duruyordu :)  
Hemen doktor randevumuzu aldık ve koştur koştur gittik :) Kesenin oluştuğunu, dış gebelik olmadığını öğrendik ve tam bir oh çekiyorduk ki içerde yoğun bir kanamanın olduğunu öğrendik :( Ama doktorumuz bunu o kadar net ve pozitif anlattı ki sanıldığı kadar büyük bir şok yaşamadık. Kanamanın nedenin kesenin tutunmaya çalışırken meydana gelen damar çatlamalarından kaynaklanma ihtimali olabileceği gibi, vücudun bebeği kabul etmediğinden verdiği bir tepki de olabileceğini söyledi. Ve progestan kullanmamı tavsiye etti. Belli kan ve idrar testlerini istedi. Ve 1 hafta sonra kontrole çağırdı.
Asıl kabus burada başlıyor… Testlerden birini yaptırmak için bir özel hastaneye gittik ve doktorun direk testi yazmasını beklerken beni muayene edeceğini anladım. Ben de zararı yok bir kez daha keseyi görürüm heyecanıyla yattım hemen ultrasona… Ama gelin görün ki pek muhterem doktorun söylediklerini aynen aktarıyorum “çok yoğun bir kanamanız var, böylesi şiddetli bir kanamada bu kese tutunamaz ve çok büyük bir ihtimalle bu gebelik düşükle sonuçlanır.” Bir doktor nasıl bu kadar CANİ olabilir? Çok çok hassas bir dönem yaşandığını bilmesine rağmen, hastasına nasıl böyle fütursuzca bir açıklama yapabilir? Bunu duyan ben dumur olmuş bir halde işe filan gitmeden direk soluğu evde aldım ve 3 gün boyunca neredeyse yataktan çıkmadan yattım.
Ertesi hafta kendi doktoruma yaşadığım kabusu anlattım ve kadın direk "her önünüze gelen doktora gitmemeniz gerektiğini tecrübe etmiş olmuşsunuz. Şu an senin bulgularınla tıbbi olarak hiçbir doktor bu gebelik sonlanacaktır öngörüsünde bulunamaz" dedi ve içimizi nasıl rahatlattı anlatamam. Ve işin ilginç yanı şuymuş ki bu cani doktor daha önce bizim doktorumuzla çalışmak istemiş ve kadrosunun dolu olması sebebiyle alınmamış. Bunu da duyunca durum anlaşıldı deyip rahatladık iyice… Bunu bu kadar ayrıntılı anlattım çünkü benzer şeyleri yaşayacak olan birileri olursa piyasada ne kadar gereksiz kişinin var olduğunu da bilsinler.
Gelelim kontrolümüzün nasıl geçtiğine :) Kesenin içinde minik bezelyemizi gördük ve kalp atışlarını duyduk :) Bu nasıl bir mucizeye ev sahipliği yaptığımı anlamamı sağladı. İçimde bir canlı var ve ben buna hayat veriyorum. Bu gerçekten inanılmaz, açıklanamaz bir şey. Ve ben bir insanın dünyaya gelme sürecini bilip, okuyup ve belki de çok yakından şahit olup hala inançsız olan insanları anlamıyorum. Kanamam devam etse de bunun çok büyütülecek bir şey olmadığını, bebeğin haftalık gelişiminin yerinde olduğunu öğrenmiş olduk.
Bundan sonraki kontroller 3 haftada bir olacakmış. Biz bu 3 haftalık randevuları nasıl bekleyeceğiz bilemiyorum :(
İlk kısım bu şekilde geçti. Sonrasındaki süreç beslenmeme, hareketlerime, kilo kontrolüme dikkat ederek geçti. Kendime haftalık hamilelik periyodlarıyla alakalı 2 kitap aldım ve takiplerimi onlar üzerinden yapıyorum.
Sonrasında 2 kez daha karşılaştık minik meleğimizle. Miniminnacık olmasına rağmen kolu bacağı suratı nasıl da şekillenmişti. Kıpır kıpırdı içimde ama ne yazık ki şu an için ben hiçbirini hissetmiyorum :(
Ayrıca atlattığımız bu dönemde bir tatsızlık daha yaşadık ki o da idrar yolu enfeksiyonu belası… Bunun için antibiyotik kullanmak durumunda kaldım :( Daha büyük sorunlar yaşamamak için bu gerekliydi diyerek kendimi rahatlatıyorum.
Fazlaca uzun bir yazı olmuş gibi gelebilir ama ilk 11 haftalık süreci anlattığım düşünülürse daha anlatılacak çok şey olmasına rağmen kısa bir özet oldu o kadarını söyleyeyim :) diğer yazılarda ara ara geriye dönerek diğer ayrıntıları da anlatabilirim belki :)
Bu da benden 12.hafta fotoğrafı olsun. Evet artık belirgin bir göbeğe sahibim ve şimdiden hamile pantolonlarına geçiş yapmak durumunda kaldım. Diğer pantolonlar uzunca bir süreliğine ulaşılamayacak raflara kalkmak üzere :(


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder